57'NCİ ALAY SANCAĞI DEVİR TESLİM TÖRENİ GERÇEKLEŞTİ

Çanakkale'de 57'nci Alay Vefa Yürüyüşü'nün sona erdiği Conkbayırı'ndaki Atatürk Anıtı önünde, temsili 57'nci Alay Sancağı devir teslim töreni düzenlendi. Tören, Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak'ın, Atatürk Anıtı'na çelenk bırakmasıyla başladı. Saygı duruşunda bulunulması ve saygı atışının ardından İstiklal Marşı okundu. Kur'an-ı Kerim tilaveti sonrası da dua edildi.

Törende konuşan Bakan Bak, "Evlattan ecdada uzanan köprüyü birlikte inşa etmek amacıyla tertip ettiğimiz 57'nci Alay Vefa Yürüyüşü'nde sizlerle bir arada bulunmanın nurunu yaşıyorum. Yolda şanların izini takip etmek, bu ruhu yaşamak, hissetmek için Türkiye'nin dört bir yanından koşup, buraya geldiniz. 57'nci Alay Vefa Yürüyüşü, bir etkinlikten çok daha fazlası. Türkiye gençlerinin, her yıl burada toplanmasının derin ve önemli bir anlamı var. 57'nci Alay, kanlarının son damlasına kadar mücadele etmiş ve Arıburnu mevkisinde şehit düşmüş bir alayın fedakarlık, dirayet ve cesaret öyküsüdür. Onlar süngüsüyle yol açmış, can vermiş, kan akıtmış ama Türk milletinin haysiyetini müdafaa etmekten geri durmamıştır. Vatanına, toprağına, hürriyetini ezelden her daim sadakatle bağlı olan bu milletin evlatları binlerce yıldan beri şehit düşer, bedel öder, lakin toprak vermez. Çünkü toprak dediğimiz kara parçasından ibaret değildir. Toprak mazidir, hatıradır, köktür, bugündür ve yarındır. 57'nci Alay, canını siper ederek topraklarını korurken yalnız o gün için değil; bugün burada, huzurla yaşayabilelim diye o onurlu mücadeleyi vermiştir" dedi.

'ŞEHİTLERİMİZİN HATIRALARINI HER DAİM BAŞÜSTÜNDE TAŞIYACAĞIZ'

Türk milletinin başının dik olması için Sarıkamış'taki askerlerin de Allahuekber Dağları'ndan geri dönmediğini söyleyen Bak, "İstiklal mücadelesinin kahramanları günü kurtarmak için değil, istikbali kurmak için cepheden cepheye koşmuşlardır. 15 Temmuz'da hainlere geçit vermeyen yiğitler, sınırlarımızda ve sınır ötesinde nöbet bekleyen kahramanlar da yalnız bugünün değil; istikbalin de derdindedir. Türk milleti tarih sahnesinde çıktığından beri dünden bugüne, cesaretli duruşuyla dünyaya meydan okuyan cümle kahramanlara çok şey borçluyuz. Sorumluluklarımızın farkındayız. Gençler, bizim dünyanın herhangi bir yerinde, başka bir motivasyon aramaya, cesaret veren yeni öyküler keşfetmeye ihtiyacımız yok. Aradığımız ilham, öğreneceğimiz ders işte burada. Buradaki ruhta saklıdır. Türkiye'nin ikinci yüzyılına tıpkı ilk yüzyıl olduğu gibi; gururla, ilmek ilmek örmeye devam edeceğiz. Cumhurbaşkanımızın öncülüğünde Türkiye'yi ikinci yüzyılında, her alanda lider ülke idealine ulaştıracağız. Bu memleket emekle, kanla, alın teriyle kuruldu. Biz de emekle, alın teriyle, gençlerin heyecanıyla onu yaşatacağız. 'Vatanını en çok seven, işini en iyi yapandır' sözüne kulak vererek ne yapıyorsak en iyisini, en güzelliği ortaya koymak için gayret edeceğiz. Saflarımızı sıkı tutacağız. Hiçbir baskıya boyun eğmeyen, başı daima dik olan bu güzel ülke için Cumhurbaşkanımızın öncülüğünde 22 yıldır olduğu gibi yine canla, başla çalışmaya devam edeceğiz. Bizim vefa duygumuz; çalışmayı ve emanete hakkıyla sahip çıkmayı gerektirir. Aldığımız nefeste, attığımız adımda, huzurla yediğimiz lokmada, rahat uyuduğumuz yatakta şehitlerimizin hakkı var. O hakkı, o fedakar ruhu asla unutmayacağız. Bize emanet edilen bu memlekete sadakatle sahip çıkacağız. Şehitlerimizin hatıralarını her daim başüstünde taşıyacağız. Vefa meselesini yalnızca cümle içine kullanıp geçmemeliyiz, üzerine düşüneceğiz, konuşacağız, duruşumuzda vefa gözeteceğiz" diye konuştu.

'YARINLARIMIZA ESERLER BIRAKMA VAKTİDİR'

Bak, "Bizim bayrağımız bile rengini, vefa ve minnet duygusuyla şühedanın kanından almıştır. Adımıza yazılan marşlarda, bizden 'Vefalı Türk geldi yine' diye bahsederler. Çünkü bizim medeniyetimiz, vefa medeniyeti. Bu yüzden coğrafyamızın bütün yaralı kalpleri bizden yardım bekler. Başka kimseden değil, en çok bizden umarlar. Bu yüzden bizim dudaklarımızda, 'gönül coğrafyası' diye bir ifade vardır. Çünkü bizim vefa dairemizin sınırları, Anadolu'nun kutuplarını aşar. Bugün Filistin'in halkına verdiği mücadeleye hepimiz şahitlik ediyoruz. Yıllarca süren bir zulmü bugün hala konuşuyor olmamız acı verici olsa da İsrail'in zulmünü hatırlatmak sadece bir hafıza tazeleme değil; aynı zamanda insanlık adına gelecek için bir çağrıdır. Cumhurbaşkanımızın yürüttükleri güçlü diplomasi inanıyoruz ki mazlumların gözyaşının dinmesine, coğrafyamızın sulh ve selametine vesile olacaktır. Bu savaşlarda Filistin'den Suriye'ye Anadolu'nun bütün coğrafyasında şehitler var. Başına bomba yağan çocukların, kan ağlayan mazlumun umudu olan vefa, bizim boynumuzun borcudur. Afrika'nın susuz çocukları, senin avuçlarından içecekleri bir damla rahmeti bekliyor. Yıllar, sınırlar araya girse bile bizi sadakatla bekleyenlere selam olsun. Toprağımızı yurt yapanlara, o yurdu ebedi kılmak için canını feda edenlere, hangi bölgeler olursa olsun; söz konusu memleket olduğunda bir ve beraber olanlara bir ve beraber ölenlere selam olsun. Rahmet olsun. Allah onlardan ebediyen razı olsun. O gün savaş vardı. O gün göğüs göğüse çarpışma değil, akıl akıla çarpışma söz konusudur. Ve bu mücadelede sizlere, gençlere çok büyük sorumluluklar düşmekte. Ülkemizi ileriye taşıyacak projelerle, temsil edeceğiniz önemli değerlerle hikayemizi devam ettirecek olan sizlersiniz. Savunma ve otomobil sanayinde sizlere en güzel örnekler ortadadır. Artık başka milletlerin yaptıklarını konuşmak değil; yaptıklarımızla, ürettiklerimizle, yarınlarımıza eserler bırakma vaktidir" dedi.

'EMANET ARTIK SİZDEDİR'

"Bakanlığımız bütün imkanlarıyla gençliğin emrindedir" diyen Osman Aşkın Bak, şöyle devam etti: "Tarih öğrenirken de tarih yazarken de yanınızda olacağız. Bayrağı yükseltecek olan sizlersiniz; emanet artık sizdedir. Bugün, burada olduğunuz için her birinize teşekkür ediyorum. Bu yolda, atalarımızın emanetine sahip çıkmaya ve geleceğe daha emin adımlarla yürümeye devam edeceğiz. Bu vesileyle Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü ve kahraman askerlerimizi saygıyla ve minnetle alıyorum. Vefamız daim, aşkımız kaim olsun. Hepinizi saygıyla selamlıyorum. Çanakkale bir destandır. Çanakkale bir ruhtur. Çanakkale 'Geçilmez' diyorum. Hepinizi saygıyla selamlıyorum."

Konuşmaların ardından 57'nci Alay'ın temsili sancağı, Ege Üniversitesi öğrencisi Orhan Özcan Arıkan ile Efe Kaan Güler tarafından Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi öğrencileri Yakup Köse ile Enes Yayla güle teslim edildi. Tören, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin bando gösterisiyle sona erdi.

Törene Bak'ın yanı sıra Çanakkale Vali Yardımcısı Hakkı Uzun, Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir, Çanakkale Boğaz ve Garnizon Komutanı Mustafa Turhan Ecevit, izciler, öğrenciler ve çok sayıda vatandaş katıldı.